Saç Ekiminin Tarihi
Saç dökülmesi sorunu ile ilgili ilk araştırmalar yaklaşık 4000 yıl önce Mısır’da yapılmıştır. Erkek tipi saç dökülmesini ilk olarak M.Ö. 4. yüzyılda Aristo tanımlamıştır. 1800’lü yılların başında ilk kez cerrahi bir yöntem uygulanmak istenmiştir. Baromio, 1818 yılında hayvanlarda kıl transplantasyonunu uygulamış ve başarılı olmuştur. Bu olaydan birkaç sene sonra pek çok kaynağa göre ilk saç ekimi işlemi 1822 senesinde Alman bir tıp öğrencisi ile öğretmeni tarafından uygulanmıştır. Saç kökleri, kafanın bir bölgesinden başka bir bölgesine ekilmiştir. Bunun büyük bir başarı olduğunu ve erkek tipi saç dökülmesi problemi yaşayan kişilere yardımcı olacağını belirtseler de, yapmış oldukları başka saç ekimi operasyonları hakkında herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır. 1914 yılında Alman bilim insanı Kreisus, kirpik naklini denemiş ve başarılı olmuştur.
Yakın Tarihte Saç Ekimi
Saç ekimi ile ilgili modern tekniğe öncülük eden bilim insanları Sasajava ve Okuda olmuştur. Bu iki Japon bilim insanı, 1930′ larda düzenledikleri yayınlar ile tüm bilim dünyasının dikkatini çekmeyi başarmışlardır. 1939 yılında Japon deri hastalıkları uzmanı Dr. Shojk Okuda, ilk kez saç ekimi ile saç, bıyık ve kaş düzeltmesini uygulamıştır. Dr. Okuda’nın konuyla ilgili hazırladığı rapor, II. Dünya Savaşı nedeni ile o dönem incelenmemiştir. Daha sonrasında, Hamilton 1949 yılında erkek hormonları ile saç dökülmesi arasındaki ilişki konusunu ortaya koymuştur. Ülkemizde ise saç dökülmesi üzerine yapılan ilk çalışmalar Abdülhamit devrinde yapılmıştır. Tarihi ilk çağlara dayanan saç dökülmesi problemi, asırlar içerisinde gelişmeye devam etmiştir. Bu cerrahi gelişmeler, 1952 yılına kadar Batı tıbbında kaybolmaya devam etmiştir. O yıl, bir dermatolog olan Dr. Norman Orentreich, ABD’de erkek tipi kelliği olan bir adama bilinen ilk saç ekimini uygulamıştır. ABD’li bilim insanı Orentreich, başın arka kısmından alınan saç köklerinin, saçsız bölgeye ekildiğinde genetik olarak dökülmediklerini ispatlamıştır. Dr. Norman Orentreich, saç ekiminin temelini oluşturan ünlü “Donör Hakimiyeti” ilkesini geliştirmiştir. Orentreich’in “donör hakimiyeti” teorisi, erkeklerin kafa derilerinin arka ve yan taraflarındaki saçların genellikle kelliğe dirençli olduğunu göstermiştir. Doktor Norman Orentreich saç ekimi işlemlerinde 4 mm uzunluğunda saç kökleri kullandığı için doğal bir görünüm elde etmesi mümkün olmamıştır. 70’li yıllardan 80’li yılların başına kadar kullanılan bu uzunluk, medikal literatürde ‘Pluggy Look’ olarak adlandırılan ve halk arasında ‘‘çim adam’’ olarak tanımlanan kelime ile bağdaşmasına sebep olmuştur. Bu teori, çeşitli yeniliklerle zenginleştirilmiş ve çeşitli saç ekimi çözümleri tasarlamak için ön çalışma görevi görmüştür. Orentreich bu çalışmasıyla modern saç ekiminin öncüsü olmuştur. 1960’lardan sonra hız kazanan saç ekimi operasyonları günümüzde birçok insan tarafından tercih edilen basit bir işlem olarak görülmektedir.
Günümüzde Saç Ekimi
80’lerin sonuna ve 90’ların başına gelindiğinde mikro-greft ve mini-greft kullanımı ile saç ekimi operasyonu uygulanan saçlar daha doğal bir görünüm kazanmıştır. Ön saç çizgisini yumuşatmak için mikro-greft tekniği ve diğer bölgeler için mini-greft yöntemi uygulanmıştır. 2011 yılında saç naklinin geleceği Amerika’da FDA tarafından onaylandı. Son yıllarda klasik saç ekimi tekniklerinin yanı sıra F.U.E. (foliküler ünite ekimi) gibi değişik yöntemlerde popüler olmuştur. Bu yöntemler pek çok insan tarafında kabul görülmüştür. Özellikle son yıllarda daha da popüler olan saç ekimi işlemi için pek çok farklı teknik mevcut. Saç tipiniz ve sağlığınız için size en uygun tekniği uzman doktorunuz ile beraber seçebilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Saç ekimi sonuçları neye göre değişir?
Daha fazla bilgi için bize ulaşabilirsiniz.